Canlandıranlar Derneği tarafından İstanbul’da, 20 Ekim ile 26 Ekim 2025 tarihleri arasında, Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali on üçüncü kez düzenlendi. Bu yıl, “Kim Korkar 13’ten” sloganı ile yola çıkan Festival, animasyon severler ile animasyon sanatçılarını Institut français (Taksim), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyoğlu Sineması ana salon ve küçük Pera salonu, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin giriş katında bulunan BlackBox salonu, Kadıköy’deki Müze Gazhane, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde bir araya getirdi.
Bu yılın programında kısa ve uzun metrajlı etkileyici filmlerin gösterimleri, İstanbul’da ağırlanan Onur konuğu Florence Miailhe’nin ve Şilili animasyon sanatçısı Tomàs Wells’in ustalık sınıfı dersleri, atölyeler, konuşmalar ve her sene olduğu gibi Saygı Kuşağı bölümü yer aldı. Festivalin ulusal ve uluslararası yarışma bölümlerinde ise kısa animasyon sinemasının son örnekleri yarıştı.






Ulusal ve Uluslararası Yarışma Kategorilerinde Ödüller Sahiplerini Buldu
13. Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali’nin yarışma jürisinde animasyon dünyasının deneyimli isimleri Florence Miailhe, Tomàs Welss ve Sine Özbilge yer aldı. Festivalin Uluslararası Yarışma bölümünde Gianluigi Toccafondo’nun yönettiğ farklı teknikleri harmanlayan filmi La Voix des Sirènes, AXA En İyi Film ödülünü; Agnès Patron’un yönettiği bir kız çocuğunun anılarına dönüşünü konu eden filmi Une Fugue, En İyi Yönetmen ödülünü; Eric Montchaud’nun gösterişsiz ama derin bir anlatıma sahip filmi I Found a Box, En İyi Senaryo ödülünü; Sarah Beeby’in cinsel taciz sorununu düşsel bir dille anlatan filmi Gardening, En İyi İlk Film ödülünü; Tata Managadze’nin her karesi ile görsel ve işitsel açıdan çarpıcı filmi Lights, Haze, En İyi Öğrenci Filmi ödülünü; Delia Hess’in ses dünyasını hikâyenin bir parçası kıldığı filmi On Hold, En İyi Ses Tasarımı ödülünü; Cecilia Andalón Delgadillo’nun ölüm kültünü konu alan stop-motion filmi Dolores, Özel Jüri ödülü kazandı.
Ulusal Yarışma bölümünde ise Hasan Pastacı’nın yaşamın ritmini yansıtan psikedelik filmi Sphere Supreme, En İyi Türk Filmi ödülünü; Doğa Kılcıoğlu’nun kayıp, yas ve duygusal iyileşme temalarını aktaran filmi Kirpik, En İyi Senaryo ödülünü; Lunchbreak’in bir çocuğun ölümle ilk karşılaşmasını konu eden filmi Sapan, En İyi İlk Film ödülünü; Zanna Abasova’nın dinamik ve şiirsel filmi The Lumber’s Here, En İyi Ses Tasarımı ödülünü kazandı. Festival seyircilerinin oyları ile belirlenen İzleyici Ödülü ise Sapan filmine verildi.
Yarışmanın SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) jürisinde Doç Dr. Gül Yaşartürk, Elif Tunca ve Tuba Büdüş yer aldı. SİYAD jürisi uluslararası kategoride, tek bir sayfanın sahneye dönüştüğü Silent Panorama filmine; ulusal kategoride ise Kirpik filmine ödül verdi.
Ulusal kategoride En İyi Türk Filmi seçilen Sphere Supreme’in ve En iyi İlk Film seçilen Sapan’ın yönetmenlerine Toon Boom tarafından animasyon yazılımı hediye edildi.
Kazananlara her sene olduğu gibi sanatçı Nermin Er’in tasarımı olan ödül verildi. Bu seneki ödüllerin özelliği ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Animasyon ve Çizgi Film Bölümü birinci sınıf öğrencilerinin bu ödüllerin üretiminde el emekleri ile rol alması oldu.
Başvuran yüzlerce animasyon filmin arasından yarışma filmlerinin seçimi; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Animasyon ve Çizgi Film Bölümü Başkanı ve disiplinlerarası sanatçı Evrim Kavcar, Bornova Uluslararası Kısa Film Günleri’nin kurucusu ve direktörü Nesli Özalp ve Uluslararası Animasyon Film Festivali’nin yarışma direktörü Çağla Aslan’dan oluşan ön jüri tarafından gerçekleştirildi.








Festival Programı
Festival’de 28 ülkenin kısa yarışma filmleri; Yeşeren Distopyalar!, Varız, Buradayız, Yaşasın Orman!, Stop Motion: Adım Adım Hareket, Ufkun Ötesinde, Uzun Kısalar, Dünya Festivallerinden Kısalar , Türkiye’den Kısalar başlıkları altında izleyicilere sunuldu. Bunlara ek olarak Yarışma Dışı, Çocuklar için Kısa Film Seçkisi ve Gazzeli çocukların ürettikleri kısa animasyonlardan oluşan Gazze Çocuk Seçkisi de izleyicilerle buluştu. Festivalde onur konuğu Florence Miailhe’nın kısa filmleri ile onun ilham verici bulduğu filmlerden seçkilere de programda yer verildi.
Uzun Metrajlı Filmler
Festivalin bu bölümünde, Türkiye Prömiyerini Canlandıranlar Festivali’nde gerçekleştiren, son yıllarda üretilmiş, öne çıkan yapımların yanı sıra animasyon tarihinden klasikleşmiş uzun metrajlar izleyici ile buluştu.
Festivalin onur konuğu olan Florence Miailhe, ödüllü Yolculuk (La Traversée / The Crossing) filminin gösteriminin ardından seyircilerin sorularını cevapladı.
Türkiye Prömiyeri’ni Canlandıranlar izleyicisi karşısında yapan uzun metrajlar da izleyiciden ilgi gördü. Quay Brothers imzalı Kum Saati İşareti Altında Sanatoryum (Sanatorium Under the Sign of the Hourglass), René Laloux’nun yönettiği ve efsanevi Moebius’un çizgilerine hayat veren, yenilenmiş kopyası ile seyirci karşısına çıkan Zamanımızın Efendileri (Les Maîtres du Temps /Time Masters ), Antoine Lanciaux tarafından tamamen kağıttan kesme kıpırdatma tekniği ile üretilen Cıvıltıların Sırrı (Le Secret des Mésanges / The Songbird’s Secret) filmleri Canlandıranlar’da Türkiye Prömiyeri yapan filmler oldu.
Festivalin Uzun Metraj programında ayrıca, Oscar ödüllü Michel Hazanavicius’un ilk animasyon filmi, En Değerli Hediye (La Plus Précieuse des marchandises / The Most Precious of Cargoes) seyirci ile buluştu.
Saygı Kuşağı: Meral Erez ve Cemal Erez
Canlandıranlar Festivali Saygı Kuşağı’nda bu yıl Meral ve Cemal Erez’in çalışmaları odağa alındı. İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde, Dr. Öğr. Üyesi Başak Ürkmez moderatörlüğündeki etkinlikte Meral ve Cemal Erez’in çalışma arkadaşları, öğrencileri ve dostları söz aldı. Anma konuşmalarının arasında ikilinin animasyonlarından örnekler izleyicilere sunuldu.
Yakın zamanda aramızdan ayrılan değerli animasyon sanatçısı, yönetmen, çevirmen ve ressam Cemal Erez; Canlandıranlar Derneği’nin kurucuları arasında yer alıyordu. İkili, Canlandıranlar Yetenek Kampı’nda da proje danışmanı olarak pek çok genç animasyoncuya destek vermişti. Resim ve grafik tasarım üzerine sanat eğitimlerini 1970’li yıllarda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) tamamlayan ikili, İtalya’da Instituto delle Belle Arti’de animasyon üzerinde uzmanlaştı. Fransa’da yaşadıkları uzun yıllar boyunca kısa bağımsız filmler ürettiler. Önemli animasyon festivallerine seçilerek ödüller kazanan bu filmlerin ardından Meral Erez ve Cemal Erez, İstanbul’a yerleşerek sanat çalışmalarına devam ettiler ve çeşitli üniversitelerde animasyon dersleri verdiler.







Panel, Söyleşi ve Atölyeler
Festival boyunca büyük ilgi gören atölye çalışmaları düzenlendi. Eda Çağıl Çağlarırmak, Ferhat Akbaba ve Çağla Aslan tarafından tüm güne yayılan animasyon üretim atölyesi, Gizem Eke tarafından pop-up kart yapımı atölyesi ve Belalım Fanzin ekibi tarafından oyun kartı atölyesi Taksim’de Institut français’de gerçekleştirildi. Müze Gazhane’de K. Deniz Polat ile Beden Bilinci ve Yaratıcılık atölyesi, Gülçin Çaktuğ Kurt ile Animasyon Senaryo Yazımı atölyesi düzenlendi. Ayrıca, bağımsız kısa animasyon film yönetmenleri ile Festival ekibinden Çağla Aslan’ın moderatörlüğünde Yönetmenler Çemberi başlıklı bir panel gerçekleşti. Drin&Draw atölyesinde ise genç animasyon yönetmenleri bir kafe ortamında buluştular, çizerek ve projelerinin paylaşarak birlikte vakit geçirdiler.













Festivalin Yeni Edisyonu Hazırlanıyor
İlginin yüksek olduğu festivalde, animasyoncular ve animasyon severler film seanslarında ve etkinliklerde bir araya geldi. Yabancı konuklar ise festivalin yanı sıra müze gezileri ve yürüyüşlerle İstanbul’un tadını çıkardılar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da tamamen gönüllü bir ekibin tutkulu çabalarıyla gerçekleştirilen Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali’nin on dördüncü edisyonu için çalışmalara şimdiden başlandı.